‘Eğitimde Değişim Yönetimi’ başlıklı söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 66’ıncı konuşmacısı olan KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Lineer bir gidişat olmadığı için önümüzdeki 3,5 ve 10 senelik değişimin yıkıcılığı çok daha fazla olacak” dedi.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 66’ıncı konuşmacısı ‘Eğitimde Değişim Yönetimi’ başlıklı söyleşiyle Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas oldu. Moderatörlüğünü Yaşam Boyu Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAYEM) Müdürü Doç. Dr. Barış Boru’nun üstlendiği söyleşide; gelişen teknoloji ile birlikte sosyal medyanın artan önemi, yapay zekânın ön plana çıkışı ve bunların eğitim üzerindeki etkileri ile gelecekte oluşabilecek perspektif ve eğitim yönetimindeki değişimin seyri ele alındı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.
Setleri biraz kaldırmalıyız
Sorunun gençlerde değil değişimin içinde olmayıp gençleri yönetmeye çalışan hocalarda olduğunu belirten KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Eskiden hocalar çıkardı ve öğrencilere akıl verirdi. Şimdi bu tarzdan ziyade onlara yol açma gibi bir misyonun ön planda olduğunu görüyoruz. Çünkü verilen akıllar onların önünde bir set gibi duruyor. Bizim eğitimdeki yönetmeliklerle oluşturduğumuz bu setleri biraz kaldırmamız ama genel konsepti de bozmamız gerekiyor. Değişim taş devrinden beri olan bir şey. Yeni bir şey değil. Yeni olan değişimin fazlasıyla hızlanması ve insan adaptasyonunun zorlaşması. 2010’lu yıllardan itibaren yaşanan hızlanma ile bundan sonraki dünyada her şeyin daha karmaşık ve öngörülemez olacağını söyleyebiliriz. Artık 5 ve 10 yıllık planların bir önemi kalmayacak gibi görünüyor” diye konuştu.
Değişimin yıkıcılığı artacak
Günümüzde gençleri anlamanın ve onlara yol göstermenin iki yolu olduğunu söyleyen Elmas, “Bunlardan birisi karmaşık problem çözebilme yeteneği kazanmak, bir diğeri ise misyon doğrultusunda genel çerçeveyi çizerek süreç yönetimini bırakıp ayrıntıları süreç içerisinde tanımlamak. Bunu yapmaz ve 5 senelik plan üzerinden gidersek değişimi ve bununla arada gerçekleşen birçok şeyi gözden kaçırarak ofsayta düşmüş oluruz. Şu anda bilişime ve yapay zekâya çok büyük yatırım söz konusu. Lineer bir gidişat olmadığı için önümüzdeki 3,5 ve 10 senelik değişimin yıkıcılığı çok daha fazla olacak. Örneğin iki yıl önce metaverse çıktı. Artık dünya böyle olacak dendi ama chatgpt ile değişim onu hızlıca geri plana itti. Chatgpt sonrası ise bunun video, fotoğraf vs. hazırlayan versiyonları hemen türemeye başladı. Bu tarz uygulamaları ilk başta yasaklayan ülkeler bile değişimin hızına dayanamayıp teslim oldu.”
İşverenler mezunlardan memnun değil
4 ve 5 yıllık üniversite hayatı ile diploma vermenin ve haftada 30 saatlik derslerin regüle meslekler hariç kalmayacağı öngörüsünde bulunan Elmas, “Diplomalar artık farklı disiplinlerden ders alma, sertifikaları derse saydırma ve kurum dışında alınan derslerin saydırılması gibi farklı uygulamalara dönüşecek. Çoğu diplomalar değer kaybedecek. Şu an işverenlerin yüzde 70’i mezunların yeterliliğinden memnun değil. Bu nedenle aslında işe alımlar yetkinliklere göre dışarıdan eğitim alanlara yoğunlaşıyor. Yani esasında üniversitelerin diplomalarla veremediğini şu anda dışarıdaki özel kurumlar verebiliyor. Önümüzdeki süreçte insanların 5-10 yılda bir meslek değiştirebilir hale gelmesi de gerekecek gibi duruyor. Belki bir inşaat mühendisi iyi bir yönetici, ya da bir tarihçi iyi bir yazılımcı olacak. Bunun için değişime açık olmak gerekiyor. Şu anda üniversitelerde yapay zekâ mühendisliği gibi bölümler açılıyor ama belki de bunlar 5 sene sonra kapanacak. Çünkü yeni gelişmeler bunların sistemini bozabilir” ifadelerini kullandı.