Ana içeriğe atla

SUBÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ‘Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Kurumlar Arası İş Birliği’ temalı Fikir Sofrası etkinliği ve ardından gerçekleştirilen çalıştayın bir çıktısı olarak RTÜK’ün davetli olarak katıldığı ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Dili’ başlıklı bir toplantı düzenlendi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) ve kurumların iş birliği ile ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Dili’ başlıklı basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi. SUBÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği Fikir Sofrası temalı toplantı ve ardından gerçekleşen çalıştayın çıktısı olan bilgilendirme toplantısında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) misafir olarak katıldı. Reisoğlu Restoran’da düzenlenen toplantıya Vali Yaşar Karadeniz, TBMM KEFEK Başkanı ve Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan, KEFEK Üyesi ve Milletvekili Ayça Taşkent, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, SAÜ Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, Baro Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız ve Yunus Tever ile bürokrat, akademisyen ve medya mensupları yer aldı. Toplantıda RTÜK Üyesi Deniz Güçer, "Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler" başlıklı sunum yaptı.

Topyekûn mücadele vermeliyiz
Programda bir konuşma yapan Vali Yaşar Karadeniz, tüm kurumların deneyimlerinden faydalanılmasının kadına yönelik şiddetin önlenmesine katkı sağlayacağını söyledi. Sadece kadına yönelik şiddetin değil, toplumda şiddetin önlenmesi konusunun da unutulmaması gerektiğini vurgulayan Karadeniz, "Bu şiddet bazen trafik, aile içi, çocuğa veya bazen bir hayvana karşı kendini gösterebiliyor. Hem bu genel durumu göz önüne alarak hem de bunun özelinde kadına yönelik şiddetin kendine özgü koşullarını dikkate alarak topyekûn bir mücadele vermemiz gerekiyor" diye konuştu.

Bu dil bizim için gerçekten çok kıymetli
KEFEK Başkanı ve Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan da komisyon ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Komisyonun her dönem kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli çalışmalar yaptığını belirten Erdoğan, "2012'de özellikle kadına yönelik şiddetle mücadelede medyanın rolü alt komisyonu kurulmuş ve o dönemki milletvekilleri bir çalışma yapmış. 27’inci dönemde Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu’nu kurduk, bir çalışma yaptık. Bu raporda özellikle medya kısmı çok ön plandaydı. Komisyon olarak medya mensuplarıyla da bir araya gelmiştik. Medya çok önemli unsurlardan biri" ifadelerini kullandı.

Sakarya iyi bir örnek olmalı
Erdoğan, ilkini Sakarya'da gerçekleştirdikleri toplantının kendileri açısından kıymetli olduğunu dile getirerek, "Sakarya'da çok uzun bir vakit kadın cinayetinin hiç yaşanmadığı bir dönem geçirdik ama son yıllarda Sakarya'da da bir hareketlilik var. Bu hareketliliğin önüne nasıl geçebiliriz, nasıl önceki yıllardaki o sıfır performansı devam ettirebiliriz diye biraz daha bu konuyu Sakarya'da önceledik" diye konuştu. Sakarya basınının bu anlamdaki haber dilinin biraz daha değiştirilmesinin buna katkı sağlayabileceğini ele aldıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Basın mensubu arkadaşlarım, bu anlamda sizlerden büyük bir hassasiyet beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Bu dil bizim için gerçekten çok kıymetli. Muazzam bir işbirliğiyle birbirimize destek olarak bütün kamu kurum ve kuruluşlarımızla bu işin Sakarya'da da üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bence bu anlamda Sakarya iyi bir örnek olmalı."

Kanunlar yeterli, önemli olan uygulama
Erdoğan, bir gazetecinin kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik kanunlarla ilgili sorusu üzerine, "Kanunlar oldukça yeterli. Bu anlamda özellikle 6284 sayılı kanun, dünya üzerinde bu alanda incelediğim en iyi kanunlardan biri. Çok güçlü kanunlarımız var aslında. 'Kanunlarımız yeterli değil mi?' algısı biraz medyanın bu konuyu böyle işlemesiyle alakalı. Dolayısıyla kanun noktasında zaten yapılabilecek her şey yapıldı, daha iyi de elbette olabilir. Cezalar daha da artırılabilir ama özellikle bugün burada bulunmamızın en önemli sebebi; bunun sahaya uygulanması, uygulandıktan sonra da sahaya nasıl sunuluyor olması. Gerçekten sizlere muazzam bir yük düştüğü kanaatindeyim" diye konuştu.

Medya yaklaşımını gözden geçirmeli
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar ise kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda üniversitelerin, kurumların, belediyelerin ve özellikle medyanın büyük sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, "Medyamız bu tür olaylarda hadiseye yaklaşım biçimlerini gözden geçirmeli. Şiddeti teşvik eden değil önleyen, şiddetin bir daha olmaması için uygun bir üslup ve dil kullanması, şiddetin bir daha olmamasını kamuoyuna bildirmesi gerekiyor" dedi.

Programları kaldırmak zor değil
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kadına yönelik şiddetle topyekûn mücadele verilmesi gerektiğini vurguladı. Medyanın kadına yönelik şiddet haberleriyle ilgili sorumluluk sahibi olduğuna değinen Şahin, "RTÜK olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde almış olduğumuz 8 maddelik ilke kararı, bütün alanı kapsayacak şekilde kullanılabilir. Bundan sonraki süreçte yazılı basına da ne şekilde bu ilkelerin kullanılabileceğini göndereceğiz ve sizlerin dikkatine sunacağız." diye konuştu. Şahin, CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent'in gündüz kuşağı programlarıyla ilgili sorusuna, "Evlilik programları kalktı, yerine bu programlar geldi. Bu programları 2 hafta içerisinde yayından kaldırabiliriz. Peki, yerine ne koyacağız? Hem en çok izlenen hem en çok şikâyet edilen hem de en çok para kazandıran kuşağa ne getireceksiniz? Bu arkadaşlarımıza, 'Bu programları kaldırmak çok zor değil, siz de biliyorsunuz.' dedik, İstanbul, Ankara'da toplandık, biz ayaklarına gittik, olmadı, olmadı. Bunun sonu iyiye gitmiyor. Yeni dönemde hangi programların yayınlanıp hangi programların yayınlanmayacağı konusunda oturup tekrar konuşacağız." yanıtını verdi.

Birliktelik ve baskı gerekiyor
Kanallara kadın ve çocuk sağlığı ve benzeri içeriklerin konulması önerisinde bulunduklarını fakat bir müddet sonra izlenmediği için içeriklerin kaldırıldığını dile getiren Şahin, "Bunlar reyting alıyor ve toplum tarafından izleniyor diye buna müsaade mi edeceğiz? Hiçbir reyting, gelir getirme veya kaybetme kaygısı, böyle programların toplumumuza empoze edilmesine müsaade etmemize sebep değildir ama hassas bir denge. Bu alanda toplumsal bir birliktelik yapmamız lazım. İzleyenlerin izlememesi lazım. Bunlara bu reytingi vermeyeceğiz. Toplumsal bir baskı yapacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Kadın çalışanlarımıza güveniyoruz
SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık da geçen ay düzenledikleri "Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Kurumlar Arası İş Birliği" toplantısında alınan kararlar hakkında bilgi verdi. SUBÜ olarak kadına yönelik şiddete karşı tavır ortaya koydukları gibi kadınların haklarının korunmasını önemsediklerini aktaran Sarıbıyık, "Üniversitemizin güçlenmesinde ve güzelleşmesinde kadın çalışanlarımıza güveniyor ve topluma hizmet çalışmalarımızda da kadınları önceleyen işlere imza atıyoruz." dedi. Sarıbıyık, kadınlara yönelik uyguladıkları projelerden de bahsetti.”

Başarının sırrı iş birliği
Sakarya Baro Başkanı İlknur Ebiz Yıldız ise kadına yönelik şiddetin önlemesiyle ilgili yürüttükleri süreçlere değinerek, Sakarya'nın dayanışmayı önceleyen ve iş birliği içerisinde çalışan bir kent olduğunu belirtti. Daha önce kadına yönelik şiddeti azaltmak suretiyle başardıkları süreci bütün Türkiye'ye gösterme gayretinde olduklarına işaret eden Yıldız, "Temel hedefimiz kurumlar arasındaki iş birliğinin ne kadar kıymetli olduğunu ve başarının sırrının 'iş birliği' olduğunu bütün ülkemize gösterebilmek." ifadesini kullandı.