Ana içeriğe atla

SUBÜ tarafından düzenlenen Fikir Sofrası, ‘Akıllı Tarım Sistemleri’ teması ile gerçekleştirildi. Etkinlikte gıda güvencesi ve gıda güvenliğine yönelik tehditler, arazi bölünmelerinin önüne geçilmesi, sağlıklı gıda üretimi, doğru teknoloji kullanımı ile tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması ve Türkiye ekonomisi açısından tarımın önemi gibi başlıklar üzerinde duruldu.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) ev sahipliğinde ‘Akıllı Tarım Sistemleri’ temalı Fikir Sofrası etkinliği gerçekleştirildi. Üniversite lokalinde düzenlenen etkinliğe; SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Mısır Araştırma Enstitüsü Müdürü Bülent Cengiz, Sakarya Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Genç, Sakarya Büyükşehir Seracılık Ticaret Anonim Şirketi Genel Müdürü İsmail Kaya, Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Şener Bayraktar, Optimak STU Yönetim Kurulu Başkanı Tansel Cavit Kulak, SUBÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taki Demir, SUBÜ Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hüseyin İrfan Balık, SUBÜ Biyomedikal Teknolojiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mustafa Zahid Yıldız, SUBÜ Robot Teknolojileri ve Akıllı Sistemler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Atalı, SUBÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Ali Furkan Kamanlı ve SUBÜ Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Selçuk Coşkun katıldı.

Etkinlik detayları
Fikir Sofrası etkinliğinde bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, görüntü işlemenin tarıma entegrasyonu, hassas tarım teknolojileri, küresel konumlama sistemi ve tarımda yapay zekâ konu başlıkları ele alındı. Sakarya’da yetiştiriciliği yapılan fındık, ayva, mısır ve süs bitkilerinde tarımsal üretime ilişkin detaylardan rekoltenin, toprak özelliklerinin, fenolojik dönemlerin ve iklimsel değişkenlerin belirlenmesi için yeni teknolojilerin kullanılabilirliği tartışıldı. Küresel iklim değişikliğinin tarıma olumsuz etkilerine yönelik alınabilecek tedbirler değerlendirildi. Kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesinin önemi üzerinde duruldu. İşletme küçüklüklerinin önüne geçmek için miras yoluyla arazi bölünmesinin önüne geçilmesi, asgari işletme büyüklüklerinin artırılması ve arazi toplulaştırılmasına hız verilmesi düşünceleri öne sürüldü. Üretici tanımının net bir şekilde ortaya konularak tarımsal desteklerin gerçek üreticilere ulaştırılması gerekliliğine vurgu yapıldı. Küçük arazi sahiplerinin bir araya getirileceği profesyonel tarım işletmelerinin kurulmasının teşviki ve üretim süreçlerinin tahkiminde özel sektör ve kamu iş birliğinin gerekliliği ifade edildi. Akıllı tarım sistemleri ile ilgili Dünya Bankası ve Avrupa Birliği’nin fonlarına projeler sunulması kararlaştırıldı. Gençlerin tarıma ilgisinin artırılmasına yönelik yapılabilecekler konuşuldu. Sağlıklı gıda üretimi için su, zirai gübre ve ilaç kullanımının azaltılmasının gerekliliği belirtildi.

Çağa uygun bir üretim sistemine geçmeliyiz
Dünyada nüfusun hızla arttığı, küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin görüldüğü, salgınların yaşandığı, ekonomik krizlerin, siyasi krizlerin ve çatışmaların derinleştiği bir süreç yaşandığını vurgulayan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Böylesi kaotik bir ortam insanlık açısından gıda güvencesi ve gıda güvenliği konularının önemini ortaya koyuyor. Tarımsal üretim ve üretim süreçlerinin ülkemiz açısından stratejik önemi artıyor. Akıllı tarım sistemlerinin ise gıda ile ilgili sorunların çözümüne ciddi katkı sunması bekleniyor. 2019-2023 yıllarını kapsayan 11’inci Kalkınma Planı’nda da tarımda dijitalleşme, yapay zekâ ve veriye dayalı iş modellerinin geliştirilmesi hedefleri ön plana çıkmıştı. Tarım, nüfusumuzun beslenmesinin yanı sıra milli gelire ve istihdama katkı sağlaması, sanayi sektörünün ham madde ihtiyacını karşılaması, sanayiye sermaye aktarması, ihracata doğrudan ve dolaylı katkılarda bulunması gibi özellikleri nedeniyle ülke ekonomisi açısından vazgeçilmez bir sektör. Biz Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise 7’inci en büyük tarım ekonomisi olmayı başarmış bir ülkeyiz. Artık tarım sektörümüzün çağın getirdiği yeniliklere uygun üretim sistemine hızlı bir şekilde geçebilmesi, tarımın sürdürülebilirliği açısından da oldukça önem arz ediyor. Şehrimiz özelinde ise saha verilerinin teknoloji kullanımı ile toplanması ve öğretim üyelerimizin analizleri ile verimli ve sürdürülebilir tarımsal üretimin sağlanması gerekiyor. Bu bağlamda etkinliğimize katılarak bir yol haritasının oluşturulması için fikir ortaya koyan tüm misafirlerimize ve hocalarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.