‘Hiç Böyle Düşünmemiştim?’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 78’inci konuşmacısı olan Hikâye İletişimcisi, Eğitmen ve Danışman Osman Fatih Cengiz, “Harfler tek başına bir şey ifade etmese de birleştirince anlamlı hale gelir. O yüzden Allah da son peygamber Hz. Muhammed’e okuma yazma bilmemesine rağmen, parçaları birleştir demek istedi” dedi.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 78’inci konuşmacısı, 'Hiç Böyle Düşünmemiştim?' konulu söyleşiyle Hikâye İletişimcisi, Eğitmen ve Danışman Osman Fatih Cengiz oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Kariyer Merkezi'nden Öğretim Görevlisi Nihal Kocaağa'nın üstlendiği söyleşide; “Hiç böyle düşünmemiştim” dedirten yaşanmışlıklar ile parçaları birleştiren hikâyeler üzerine konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.
Alâk suresinden yola çıktım
‘Hiç Böyle Düşünmemiştim?’ isimli kitabı yazmanın kendisinin de düşünmediği bir zamanda karşısına çıktığını belirten Hikâye İletişimcisi, Eğitmen ve Danışman Osman Fatih Cengiz “Bir âlimden Alâk suresinin tefsirini dinliyordum. İlk kelimesi ‘oku’ olan bir dinin mensuplarıyız. Âlim tefsiri yaparken oku ayeti neden indi diye sordu. Peygamber efendimiz okuma yazma bilmiyordu. Öyleyse oku ayeti neden indi? Oku aynı zamanda parçaları birleştirmek anlamına geliyor. Harfler tek başına bir şey ifade etmese de birleştirince anlamlı hale gelir. O yüzden Allah da son peygamber Hz. Muhammed’e okuma yazma bilmemesine rağmen, parçaları birleştir demek istedi. Başına gelen olayların bir parçası sensin, bir tanesi o olay ve bir tanesi de benim. Dolayısıyla başına gelen olayları incelerken aynı zamanda beni de unutma diyor. Eğer olayları okumak istiyorsan parçaları birleştirmek zorundasın anlamını içeriyor. Okuma eylemi sadece okurken harfleri birleştirmek değil, hayatımızda da böyle aslında. Olaylar farklı zaman ve senaryolarda başımıza geliyor. Öncelikle onların bir parça olduğunu ve birleştirmemiz gerektiğini düşünmemiz lazım. Tefsiri bu şekilde dinleyince, o gün dedim ki ‘ben hiç böyle düşünmemiştim’. Tüm bunların sonucunda kitabım ortaya çıktı” diye konuştu.
Eksik parçanın bulunduğu an kıymetlidir
Herkesin hayatında ‘hiç böyle düşünmemiştim’ dediği anlar olduğunu kaydeden Cengiz “Hepimiz puzzle yapmışızdır. Parçaları birleştirirken bir parça eksik kalsa o puzzle tamamlanmaz. İşte o parçayı bulduğunuz an kıymetlidir ve o anların değerini bilmek gerek. Parçaları birleştirmek için o parçaları bilmek lazım. Bilgi çağındayız ama elimize ulaşan bilgiler ne kadar derinlikte? Bilgi ile malumat arasındaki farkı bilmek lazım. Bazı derinlikli bilgilere sahip olmamız lazım ki onları birleştirdiğimiz zaman okuyabilelim. Bunları birleştirip okuyunca nereye varacağımızı bilmek için de bilinç devreye giriyor. Çağımızda artık yapay zekâ var. Ondan önce Google ve internet vardı. Yapay zekâ ile neredeyse her şeye ulaşabiliyor ve birçok şeyi kolaylıkla yapabiliyoruz. Fakat onun da vermek istemediği bilgiler veya kaçındığı şeyler var. Örneğin İsviçre çakısı ile birçok yararlı şey yapabiliyoruz ama aynı zamanda adam da öldürebiliyoruz. Gereçlerin nasıl ve hangi amaçla kullanıldığı önemli. Bundan dolayı yapay zekâ çağında ‘hiç böyle düşünmemiştim’ demek halâ geçerli ve daha da önemli. Öğrencilere benim önerim ‘hiç böyle düşünmemiştim’ diyebilme refleksi kazanmaları. Meraklı ve farkındalık sahibi kişiler bu refleksi edinebiliyor. ‘Neden?’ sorusunu sormaları lazım ki parçalara ulaşsınlar ve birleştirsinler. Günümüzde ‘hiç böyle düşünmemiştim’ demeden yeni bir şey bulamayız, dolayısıyla bu refleksi edinmek iyi bir şey ama aynı zamanda da meşakkatli” ifadelerini kullandı.