‘Çeşitli Sektörlerde Kadının Güçlendirilmesi’ başlıklı uluslararası konferansa katılan SUBÜ Rektörü Sarıbıyık, hayata geçirdikleri eğitim modelinin kadın istihdamı noktasında ciddi avantajlar sağladığını belirtti.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Hindistan’dan CT Üniversitesi ile Birleşik Krallık merkezli Tradepreneur Global Academic Platform iş birliği ile düzenlenen ‘Çeşitli Sektörlerde Kadının Güçlendirilmesi’ başlıklı uluslararası konferansa katıldı. 13 ülkeden akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bulunduğu konferansta, Türkiye’den SUBÜ’nün yanı sıra Akdeniz Üniversitesi akademisyenleri de yer aldı. Rektör Sarıbıyık, kadının önemine değindiği konuşmasında SUBÜ’nün uyguladığı sistemin kadın istihdamı açısından sağladığı avantajlara değindi.
Tecrübe aktarımı kıymetli
Çeşitli ülkelerden konferansa katılım sağlayan akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu belirten SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Kadının güçlendirilmesine yönelik uluslararası akademik toplantılar oldukça önemli. Farklı coğrafyaların tecrübe aktarımlarının böylesine evrensel bir konuda oluşturulacak bütüncül yaklaşıma ciddi katkısı olacak ve farkındalık oluşturacaktır. Ünlü Mısırlı fikir adamı Hasan El Benna, ‘Toplumun yarısı kadınlardan oluşur, diğer yarısını da kadınlar yetiştirir’ derken; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ise, ‘Dünyada her şey kadının eseridir’ ifadelerini kullanmıştır. Dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk andan itibaren hayatımızın her alanında kadınların yeri doldurulamaz katkıları bulunuyor. Ailede olduğu gibi toplumun ve kurumların şekillenmesinde de çok önemli roller üstleniyorlar” diye konuştu.
‘Eşitler’ değil ‘eşler’
Kadınların; anne, eş, evlat, çalışan, yönetici, sporcu, sanatçı ve daha nice statünün bir ya da birkaçını bir arada başarılı bir şekilde taşıdıklarını vurgulayan Sarıbıyık, “Türkiye’de Anneler Günü için yayınlanan ‘Benim annem hem doktor, hem aşçı, hem öğretmen, hem kuaför’ şeklinde hepimizi duygulandıran bir reklam vardı. Ayakkabı bağlayışımıza kadar yanımızda olan bir değerdir annelerimiz. İnsan dediğimiz varlığın yarısını erkekler oluşturuyorsa, diğer yarısını da kadınlar oluşturuyor. Bunlardan birisini resmin gerisinde tutmak, insanlığı eksik bırakmaktır. Kadın ve erkeği ailede ‘eşitler’ olarak değil, ‘eşler’ olarak düşünmek gerekir. Bir çift ayakkabının eşit değil eş olduğunu, birbirinden farkının olmadığını bilmeliyiz. Ancak, sağ ayakkabıyı sol ayağımıza giydiğimizde hem ayakkabıya hem de ayağımıza eziyet edeceğimizi unutmamalıyız.”
Türkiye Avrupa’nın önünde
Üniversitelerin eğitim-öğretim, Ar-Ge ve topluma hizmet olmak üzere üç temel görevi bulunduğunu hatırlatan Sarıbıyık, “Ülkemizdeki üniversitelerde bu görevleri yerine getiren akademisyenlere baktığımızda kadın akademisyen oranının yüzde 45’e yükseldiğini görüyoruz. Geleceğin öğretim üyeleri olacak araştırma görevlilerininse yüzde 51’i kadınlardan oluşuyor. Özetle, Türkiye kadın akademisyen oranında Avrupa ülkelerine göre daha iyi bir konumda. Temsiliyet oranındaki bu durum yönetici pozisyonlarına da yansımaya başladı. Üniversitemiz de geliştirdiği sistemle bu anlamda önemli bir başarıya imza atıyor. Özellikle son yıllarda teknolojinin hızlı bir şekilde dönüşümüne üniversitelerimiz ayak uyduramadılar ve yetiştirdiğimiz öğrencilerin üniversite öğrendikleriyle sahada yaşananlar arasında farklar oluşmaya başladı. Bunun neticesinde kendini yenileyen iş dünyası nitelikli çalışan bulamamaya başladı” ifadelerini kullandı.
İstihdama katılım süresi kısaldı
Sorunu fark ederek iş dünyası ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve üniversitelerin aslında sahadan ne kadar koptuğunu fark ettiklerini söyleyen Sarıbıyık, “Üniversitemizin mottosunu ‘Bilgiyi beceriyle bütünleştiriyoruz’ olarak belirledik. Bunun üzerine ‘+1 Uygulamalı Eğitim Modeli’ dediğimiz bir model hazırladık. Bu modelde her eğitim düzeyindeki öğrencilerimiz eğitim hayatlarının bir ya da iki dönemini tam zamanlı olarak işletmelerde geçirmek ve uygulama becerisi edinmek zorunda. Bunun yanı sıra müfredatlarımızı da iş dünyası ile hazırlıyoruz ve iş dünyasından önemli isimleri üniversitemizde derslere davet ediyoruz. Sistemimiz kadın öğrencilerimizin de sahada erkeklerin yapabileceği düşünülen birçok işi yapabildiğinin görülmesini sağladı. Kadın mezunlarımızın istihdama katılım süreleri kısaldığı gibi istihdam alanları da genişledi. Kazandıkları becerilerle ülkemize ve dünyaya farklı alanlarda da katkılar sağlamaya başladılar. Kadın akademisyenlerimiz ise gerek öğrencilerimizin iş yeri eğitimlerinin takibinde gerekse iş dünyası ile bağlantılar kurulmasında kritik rol oynadılar. Bunun sahadaki yansımasına katkı sağlamak bizleri ayrıca mutlu ediyor."