Ana içeriğe atla

SUBÜ Konuşmaları’na konuşmacı olarak katılan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, “Olimpiyat oyunlarına 100 sporcuyla gidebiliyor, yalnızca 1 takım taşıyabiliyor ve Avrupa’nın 10-12 milyon nüfuslu ülkeleri bizden fazla sporcu ve takımla katılabiliyor ise bizim bir yerlerde bir şeyi eksik yaptığımızı kabullenmemiz gerekiyor” dedi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nda 21. programın konuşmacısı Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı ve Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevzat Mirzeoğlu’nun üstlendiği söyleşide ‘Türkiye’nin Olimpiyat Serüveni’ başlığı konuşuldu. Üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den canlı yayınlanan söyleşide Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve yapısı, Türkiye’de olimpik sporların gelişimi, uluslararası spor teşkilatlarında üye bulundurmanın önemi ve olimpiyatların birleştiriciliği ele alındı. Söyleşide katılımcılardan gelen sorular da cevaplandırıldı.

Dünyanın en büyük organizasyonu
Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin bugün 104 üyesi olduğunu ve olimpik anlaşma gereği en çok 115 üyesi olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Uğur Erdener, “Olimpiyat oyunlarının 13 sponsoru bulunuyor. Yayın hakları sahipleri var. Burada önemli olan bu kuruluşlarla yapılan anlaşmaların 2030 yılı sonrasını da kapsıyor oluşudur. Dünyada hiçbir kuruluş yok ki bugünden 2032 yılının bütçesini, programını ve girdilerini hesap edebilsin. Bu büyük bir güç. Yapılan kamuoyu araştırmalarında da en yüksek bilinirliğe 5 halkadan oluşan olimpiyat logosunun sahip olduğunu da söylemek lazım. Yaz Olimpiyat Oyunları için dünyanın en büyük organizasyonu diyebiliriz. Bu oyunlara 11 bin civarında sporcu, 5 bin civarında teknik adam ve idari ekip, 25 bin medya mensubu, olimpik aileden 2-3 bin kişi ve en az 70-75 bin dolayında gönüllü katılıyor. Bu büyüklükte bir yapı ciddi bütçeleri gerektiriyor. Ülkemiz şu ana kadar Yaz Olimpiyatlarının İstanbul’da yapılması için 5 kere başvuruda bulundu. Kış olimpiyatları içinse bir kere başvuru yapıldı” diye konuştu.

Spor toplumu olmalıyız
Olimpiyat adaylığının hem devleti, hem yerel yönetimleri hem de sporcu kadroları ilgilendirdiğini belirten Erdener, “Bunların doğru bir zeminde oluşmasıyla güçlü bir adaylık ortaya çıkıyor. Ülkede spor kültürünün bulunması püf noktalardan birisi. Bizim hep birlikte bir spor toplumu olmamız gerekiyor. Şu anda sporu seyretmekle meşgulüz, yapmakla değil. Olimpiyatları gerçekleştirme hayalimiz konusunda ben her zaman pozitifim. Bizim bir olimpik eğitim projemiz var. 50-55 dakikalık bir interaktif programı ihtiva ediyor bu proje. Ekiplerimiz tüm illerimizi ve ilçelerimizi dolaşarak ilköğretim öğrencilerimizle buluşuyor. Bu yıl 2,5 milyon çocuğumuza ulaşmayı hedefliyoruz. Spor Bilimleri Fakültelerimizin akademisyenlerinin ve öğrencilerinin katkıları da ülkemizin olimpiyat heyecanına ulaşma bağlamında büyük önem taşıyor. Aynı inançlara sahip olduğumuz ülkelerin çok önemli bir bölümü 2020 adaylığımızda bizi desteklemediler. Politik sıkıntılar ve bölgesel siyasi istikrarsızlıklar o coğrafyadaki adayın seçilememesi noktasında etkili olabiliyor.”

Destek ve tesisler yeterli
Türkiye’nin bugün 84 milyon nüfusa sahip olduğunu hatırlatan Erdener, “Ülkemizin spor tesisleri yönünden yetersiz olduğunu söyleyemeyiz. Bizim sportif altyapımızın sporcularımızı yetiştirme bağlamında yetersiz olduğunu söyleyemeyiz. Federasyonlarımızın bütçe anlamında yetersiz olduğunu hiç söyleyemeyiz. Türkiye olarak olimpiyat oyunlarına 100 sporcuyla gidebiliyor, yalnızca 1 takım taşıyabiliyor ve Avrupa’nın 10-12 milyon nüfuslu ülkeleri bizden fazla sporcu ve takımla katılabiliyor ise bizim bir yerlerde bir şeyi eksik yaptığımızı kabullenmemiz gerekiyor. Bunu Türk sporunu yönetenler ve hizmet verenler doğru bir platformda değerlendirmeli. Devletimizin spora desteği fazlasıyla var. Kaynak ayırıyor, altyapı yatırımı yapıyor. Ama biz sporcuları ne kadar doğru yetiştirebiliyoruz? Bilimsel yaklaşım olayın ne kadar içerisinde? bunlara bir bakmamız gerekiyor. Bu ayrıntıları gözden geçirdiğimiz zaman bir şeyler eksik kalır. Kış Olimpiyat Oyunlarına katılma hakkı olan sporcu sayımız şu an itibariyle 7. Bu sayı en fazla 10’a çıkabilir. Bizim kış sporları merkezlerimizin olmadığını kimse söyleyemez. Güzel gelişmeler var ama kış sporlarında hemen hemen yokuz” ifadelerini kullandı.